Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
delivering the best quality products
iyi vakit
Geçmiş
Cümleler
"iyi vakit"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
iyi vakit
jolly [uk]
i.
2
Genel
iyi vakit
quality time
i.
"iyi vakit"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit
big time
i.
2
Genel
derdi iyi vakit geçirmek olan kimse
freewheeler
i.
3
Genel
birlikte iyi vakit geçirmek
spend quality time together
f.
4
Genel
iyi vakit geçirmek
have a great time
f.
5
Genel
iyi vakit geçirmek
have a good time
f.
6
Genel
iyi vakit geçirmek
have lots of fun
f.
7
Genel
iyi vakit geçirmek
jol
f.
Colloquial
8
Konuşma Dili
iyi vakit geçirmek
gas
i.
9
Konuşma Dili
çok iyi vakit geçirmek
have the craic
f.
10
Konuşma Dili
para harcayıp eğlenmek/iyi vakit geçirmek
good-time it
f.
11
Konuşma Dili
iyi vakit geçiren çoğu misafir gibi
like most guests having a good time
expr.
12
Konuşma Dili
iyi vakit geçirdim
had a nice time
expr.
Idioms
13
Deyim
birlikte çok iyi vakit geçirilen kimse
boon companion
i.
14
Deyim
çok iyi vakit geçirmek
have a whale of a time
f.
15
Deyim
(birine) iyi vakit geçirtmek
show (one) a good time
f.
16
Deyim
birine iyi vakit geçirtmek
show someone a good time
f.
17
Deyim
çok iyi vakit geçirmek
have a whale of a (good) time
f.
18
Deyim
iyi vakit geçirtmek
show a good time
f.
19
Deyim
çok iyi/eğlenceli vakit
whale of a time
expr.
Speaking
20
Konuşma
ankara'da iyi vakit geçiyor musun?
are you having a good time in ankara?
expr.
21
Konuşma
ankara'da iyi vakit geçiyor musunuz?
are you having a good time in ankara?
expr.
22
Konuşma
çok iyi vakit geçirdim
I had a lovely time
expr.
23
Konuşma
çok iyi vakit geçirdim
I've had a lovely time
expr.
24
Konuşma
çok iyi vakit geçirdik
we had a lovely time
expr.
25
Konuşma
çok iyi vakit geçirdik
we've had a lovely time
expr.
26
Konuşma
herkes iyi vakit geçiriyor mu?
is everyone having a good time?
expr.
27
Konuşma
iyi vakit geçiriyor musun?
are you having a good time?
expr.
28
Konuşma
iyi vakit geçirdim
I had a good time
expr.
29
Konuşma
iyi vakit geçirdin mi?
did you have a good time?
expr.
30
Konuşma
iyi vakit geçirdim
I had a nice time
expr.
Slang
31
Argo
birlikte iyi vakit geçirilen kimse
hot spook
i.
32
Argo
(birine) yatakta iyi vakit geçirtmek
show (one) a good time
f.
33
Argo
iyi vakit geçiren
grooving
s.
Modern Slang
34
Modern Argo
tek başına iyi vakit geçirme
aloneliness
i.
35
Modern Argo
tek başına iyi vakit geçirme
alonement
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of iyi vakit
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy